the limit - Turco Inglés Diccionario

the limit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "the limit" en diccionario turco inglés : 42 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
limit n. sınır
We consider that the EUR 5 000 limit is very low.
Biz 5 000 Euro'luk sınırın çok düşük olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
limit n. limit
We believe that the limit should be voluntary until there are improved grounds for a new limit to be set.
Yeni bir limit belirlenmesi için daha iyi gerekçeler ortaya çıkana kadar limitin gönüllü olması gerektiğine inanıyoruz.

More Sentences
limit v. sınırlandırmak
The crucial factors must be safety and limiting noise levels, not competitiveness.
Kritik faktörler rekabetçilik değil, güvenlik ve gürültü seviyelerinin sınırlandırılması olmalıdır.

More Sentences
limit v. kısıtlamak
Thus, public sector bodies are tempted to limit accessibility to printed documents.
Bu nedenle kamu kurumları basılı belgelere erişimi kısıtlama eğilimindedir.

More Sentences
limit v. sınırlamak
The VVD backs the rapporteur where he wants to limit the directive to the technical-nautical services.
VVD, yönergeyi teknik-denizcilik hizmetleriyle sınırlamak isteyen raportörü destekliyor.

More Sentences
General
limit v. sınırlamak
The first is to limit the chance of infection.
Birincisi enfeksiyon olasılığını sınırlamak.

More Sentences
Trade/Economic
limit limit
There was a time when we had a limit of 1.1%.
Bir zamanlar %1,1'lik bir limitimiz vardı.

More Sentences
Technical
limit kısıtlamak
I don't see why age should limit you.
Yaşın seni neden kısıtlaması gerektiğini anlamıyorum.

More Sentences
limit sınırlamak
If we are unwilling to limit the catching capacity of the fleet, nature will do it for us.
Filonun avlanma kapasitesini sınırlamak istemezsek doğa bunu bizim için yapacaktır.

More Sentences
Automotive
limit limit
There are times when 5% is granted and is the maximum limit.
5'in verildiği ve maksimum limit olduğu zamanlar var.

More Sentences
limit sınırlamak
Thus, public sector bodies are tempted to limit accessibility to printed documents.
Bu nedenle, kamu kurumları erişilebilirliği basılı belgelerle sınırlama eğilimindedir.

More Sentences
Math
limit limit
For us, an annual growth limit in peat is quite enough.
Bizim için torfta yıllık büyüme limiti oldukça yeterli.

More Sentences
General
limit n. müsaade edilen en büyük sayı veya miktar
limit n. kenar
limit n. hat
limit n. had
limit n. nihayet
limit n. erey
limit n.
limit n. hudut
limit n. plen
limit n. çekilmez kişi/şey
limit v. belirlemek
limit v. daraltmak
limit v. hasretmek
limit v. kuşatmak
limit v. limit koymak
limit v. limitlerini belirlemek
limit v. sınırlama getirmek
limit v. sınır koymak
limit v. tahdit etmek
limit v. limitlemek
limit v. sınırlandırmaya tabi tutmak
limit v. takyit etmek
Trade/Economic
limit n. azami fiyat
limit tavan
limit son
limit hudut
limit
Law
limit tahdit etmek
limit tahdit
Biochemistry
limit kısıtlama

Significados de "the limit" con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)

Inglés Turco
General
limit on the left n. soldan limit
limit on the right n. sağdan limit
ovrstep the limit v. kantarın topunu kaçırmak
pass the limit v. ileri götürmek
go beyond the limit v. haddini aşmak
go beyond the limit v. çizmeyi aşmak
overstep the limit v. haddini aşmak
pass the limit v. ölçüyü kaçırmak
put someone over the limit v. limitinin üzerine çıkarmak
lower the limit v. limit düşürmek
exceed the limit v. limiti aşmak
push the limit v. limiti zorlamak
exceed the limit v. aşırı gitmek
reach the limit of v. sınırına ulaşmak
overstep the limit v. çok olmak
overstep the limit v. fazla olmak
push the limit v. sınırı zorlamak
be bound at the limit v. limite bağlı olmak
go over the limit v. ölçüyü kaçırmak
go over the limit v. sınırı aşmak
go over the limit v. limiti aşmak
limit the use v. kullanımı sınırlamak
exceed the time limit v. süreyi aşmak
limit the budget v. bütçe sınırlamak
limit the budget v. bütçeyi sınırlamak
exceed the speed limit v. hız limitini aşmak
lower the speed limit v. hız limitini düşürmek
exceed the speed limit v. hız sınırını aşmak
limit the bloodshed v. akan kanı/katliamı durdurmak
this is the limit! interj. pes
Colloquial
the limit [obsolete] n. sinir bozucu şey
the limit [obsolete] n. gına getiren şey
the limit [obsolete] n. rahatsız edici kimse
be the limit v. aşırı olmak
be the limit v. bardağı taşırmak
be the limit v. hoş görülmez olmak
be the limit v. sınıra gelmek
be the limit v. tahammül edilemez olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. dayanılmaz/çekilmez biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. sinir bozucu biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. haddini aşan biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. çok can sıkıcı biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. eziyet verici biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. eziyet olmak
sky is the limit expr. sınırsız
sky is the limit expr. sınır yok
Idioms
be the (absolute) limit v. dayanılmaz/çekilmez noktada olmak
be the (absolute) limit v. burasına kadar getirmek
be the (absolute) limit v. sınırları zorlamak
be the (absolute) limit v. haddi aşmak
go to the limit v. sınırı zorlamak
go the limit v. sınırı zorlamak
the sky's the limit expr. sınır yok
the (absolute) limit expr. dayanılmaz/çekilmez noktada olan
the (absolute) limit expr. burasına kadar getiren
the (absolute) limit expr. sınırları zorlayan
the (absolute) limit expr. haddi aşan
Trade/Economic
the upper limit of registered capital of corporations where the registered capital system is accepted n. kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş ortaklıklarda kayıtlı sermaye tavanı
exceed the limit v. limiti aşmak
Law
surpassing the limit n. hududu tecavüz etme
Politics
alter the time limit v. süre sınırını değiştirmek
Technical
limit from the right n. sağdan limit
limit from the left n. soldan limit
Marine
certificate for the limit switch for watertight hatch n. su geçirmez kapılar limit sviçleri sertifikası
Math
limit on the right n. sağdan sınır
limit on the right n. sağdan limit
limit on the left n. soldan sınır
limit on the left n. soldan limit
Basketball
over the limit n. takımın bir periyotta dört faul limitini aşması